Hizmet tespiti davaları, işçi ve işveren arasındaki çalışma ilişkisinde işçinin çalıştığı süreyi ve işverenin ödemesi gereken ücreti belirlemek için açılan davalar olarak tanımlanabilir. Bu tür davalar genellikle işçinin işveren tarafından kayıt dışı çalıştırılması, çalışma süresinin az gösterilmesi veya ücretinin düşük gösterilmesi gibi durumlarda ortaya çıkar.

İşçi, işverenin ödemesi gereken ücreti veya çalışma süresini ispat etmek için hizmet tespiti davası açabilir. Bu davalar, iş mahkemelerinde görülür ve işçinin çalışma koşullarını kanıtlaması gerektiği için belgeler, tanıklar ve diğer kanıtların sunulması gerekebilir.

İşverenler de hizmet tespiti davaları açabilirler. Örneğin, işveren, işçinin belirli bir tarihte çalışmadığını veya çalışma süresinin daha kısa olduğunu iddia edebilir. Bu durumda, işveren, işçinin çalışma koşullarını kanıtlaması gerekecektir.

Hizmet tespiti davaları, işçi ve işveren arasındaki çalışma ilişkisinde yaşanabilecek sorunların çözülmesinde önemli bir role sahiptir. Bu tür davaların başarıyla sonuçlanması için doğru kanıtların toplanması ve doğru hukuki argümanların kullanılması önemlidir. Bu nedenle, bir avukattan hukuki danışmanlık almak ve davayı yürütmek genellikle faydalı olacaktır.

Hizmet Tespiti Davası Nedir?

Hizmet tesbiti davası, bir iş sözleşmesi çerçevesinde çalışanın işçi veya işveren tarafından işten çıkarıldığı durumlarda, iş sözleşmesinde yer alan tarafların haklarının tesbiti için açılan bir dava türüdür.

Bu dava türü, genellikle işverenin işçiyi haksız veya geçerli bir sebep olmadan işten çıkarması durumunda işçinin işe iade talebinde bulunabilmesi için kullanılır. Hizmet tesbiti davası, işçinin işten çıkarılma tarihinden itibaren bir yıl içerisinde açılması gereken bir davadir. Ayrıca, işverenin işçiyi geçerli bir sebebe dayanarak işten çıkarması durumunda bile, işçinin haklarının korunması amacıyla hizmet tesbiti davası açabileceği belirtilmektedir.

Hizmet Tespit Davasının Şartları

Hizmet tespit davası, işçi veya işveren arasındaki iş sözleşmesiyle ilgili olarak işin türü, süresi, ücreti ve diğer hususlarla ilgili olarak bir uyuşmazlık olduğunda açılan bir davayı ifade eder.

Hizmet tespit davası için bazı şartlar vardır. Bu şartlar şunlardır:

İşçi iş sözleşmesinin varlığını kanıtlamalıdır. İşveren tarafından imzalanmış bir iş sözleşmesi varsa, işçinin bu sözleşmeyi sunması yeterlidir. Ancak, sözlü bir sözleşme söz konusu ise, işçinin tanıklarla birlikte delil sunması gerekebilir.

İşçinin çalışma süresini ispatlaması gerekmektedir. İşçinin çalışma süresi, iş sözleşmesinde belirtilmiş olsa bile, işçinin çalıştığı dönemlerdeki resmi belgelerle desteklenmelidir.

İşçinin çalıştığı işyerinin belirtilmesi gerekmektedir. İşçi, işveren tarafından tanımlanan işyerinde çalışmış olmalıdır.

İşçinin işverene bağımlı olarak çalışmış olması gerekmektedir. Bu, işçinin işveren tarafından sağlanan araç-gereçleri kullanması ve işverenin çalışma saatlerini belirlemesi anlamına gelir.

İşçinin ücretini kanıtlaması gerekmektedir. İşçinin ücreti, iş sözleşmesinde belirtilmiş olsa bile, ödeme kayıtları veya makbuzlarla desteklenmelidir.

Bu şartların sağlanması durumunda, işçi hizmet tespit davası açabilir ve mahkemeden çalışma süresi boyunca aldığı ücreti talep edebilir.

Hizmet Tespit Davasında Hak Düşürücü Süre

Hizmet tespit davasında hak düşürücü süre, genellikle işçinin işten ayrılmasını takip eden 1 yıl içinde dava açılması gerektiğidir. İşçinin işten ayrılmasından 1 yıl sonra dava açılmışsa, hak düşürücü süre nedeniyle dava reddedilir ve işçi hizmet tazminatı talebinde bulunamaz. Ancak, bazı özel durumlarda hak düşürücü süre uzayabilir veya sürenin geçerli olmadığı durumlar da olabilir. Bu nedenle, duruma göre uzman bir avukattan destek almak faydalı olacaktır.